Dolar
32.48
Euro
34.73
Altın
2,337.94
ETH/USDT
3,118.00
BTC/USDT
62,953.00
BIST 100
9,915.62
Gündem, Diyarbakır annelerinin evlat nöbeti

Diyarbakır annelerinin oturma eylemine destek ziyaretleri sürüyor

Çocuklarının dağa kaçırılmasında HDP'yi sorumlu tutarak, 3 Eylül'de HDP İl Başkanlığı binası önüne gelen Diyarbakır annelerinin başlattığı oturma eylemine destek ziyaretleri sürüyor.

Şükrü Gündüz, Hasan Namlı, Bestami Bodruk, Ömer Yasin Ergin  | 10.09.2019 - Güncelleme : 23.10.2019
Diyarbakır annelerinin oturma eylemine destek ziyaretleri sürüyor

Diyarbakır

Çocuklarının dağa kaçırılmasında HDP'yi sorumlu tutarak, 3 Eylül'de HDP İl Başkanlığı binası önüne gelen Diyarbakır annelerinin başlattığı oturma eylemine destek ziyaretleri devam ediyor.

Ailelere destek için Trabzon'dan gelen Abdullah Özer, eylemi sürdüren anne ve babalarla görüştü.

Desteklerini belirten Özer, eyleme katılan baba Rauf Biçer ile beraberinde getirdiği Türk bayrağını açtı.

Eyleme katılan baba Şevket Altıntaş, Türk bayrağını öptü. Özer, daha sonra bayrağı aileler adına Rauf Biçer'e hediye etti

Aileler bu sırada, alkışlarla "Susma, sustukça sıra sana gelecek" sloganı attı.

Baba Biçer de "Bu bayrak inşallah hiçbir zaman inmeyecek. Çanakkale Savaşı'nda başardık, her zaman başaracağız." dedi.

"Şehit annesi olarak annelerimizin yanına uğramak istedim"

Terör örgütü PKK'nın Diyarbakır'da 3 Ocak 2008'de düzenlediği saldırıda oğlu Eren'i kaybeden AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat da anneleri ziyaretinde, sohbet ederek sorunlarını dinledi.

Eronat, "Bir şehit annesi olarak annelerimizin yanına uğramak istedim. Evlat acısı yaşamış bir anne olarak, evladını kaybetmiş, kaptırmış bu annelerin acılarını yakinen bildiğim için onlarla selamlaşmaya geldim." ifadelerini kullandı.

Anneler de terör örgütü PKK'ya tepki göstererek, çocuklarını kurtarıncaya kadar eylemlerine devam edeceklerini vurguladı.

15 Temmuz gazisinden ziyaret

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine karşı, Atatürk Havalimanı'nda bir tankın önüne yatan 15 Temmuz gazisi Metin Doğan da ailelere destek ziyaretinde bulundu.

Annelerin acılarını paylaşmaya geldiğini dile getiren Doğan, şunları kaydetti:

"Bu annelerin yavrularını ellerinden alanlar aynı zamanda yaşama içgüdülerini de aldılar. Bu direkt cinayet demektir. Çocukları alındığı için yaşayan ölüler. Bizler doğarken anne babamızı, ırkımızı, cinsiyetimizi, ten rengimizi seçemiyoruz. Bizi ortak kılan hepimizin Müslüman olması, tüm Müslümanlar kardeştir. Ben Türk evladıyım, Türk genciyim ama Kürt annelerin acılarını paylaşmak için buraya geldim. Selahaddin Eyyubi'nin çocukları Haçlı ordusuna asla asker olamaz. 15 Temmuz'da o tankın altına neden yattıysam, bugün de aynı neden için buradayım. O gün insanlar ölmesin diye yatmıştım. Bir insanı öldürmek tüm insanlığı öldürmek demektir. Birbirimize karşı kazanacak zaferimiz yok ama birlikte kazanacağımız bir sürü zaferimiz var."

"Bu çığlıklar kutsaldır"

Malatya'da faaliyet yürüten Himayeye Muhtaç Yaşlılar Çocuklar ve Kadınlar Sosyal Yardım ve Dayanışma Derneği (HİMYAÇDER) Başkanı Ayşe Ece Budan ve dernek üyeleri de aileleri ziyaret etti.

Dernek başkanı Budan, annelerin çığlığını duyduklarını, onların haklı ve kutsal çığlığına ses olmaya, moral desteği vermeye geldiklerini ifade etti.

Uluslararası tüm mecralara, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Birleşmiş Milletler Çocuk Sözleşmesi'ni hatırlattıklarını aktaran Budan, şöyle konuştu:

"Demokrasi kavramını her daim kullanan tüm mahfilleri, demokrasi ve hukuk kapsamında sorumlu davranmaya davet ediyoruz. Anne çığlığı dinlenmelidir. Bu çığlıklar kutsaldır, haklı talepler olarak tarihteki yerini almıştır. Maşeri vicdan harekete geçmelidir."

"Annelerin yanındayız"

15 Temmuz Derneği üyelerinden, şehit Prof. Dr. İlhan Varank'ın eşi Saadet Varank, ablası Ayşe Arslantürk, Mahir Ayabak'ın annesi Muteber Ayabak, Askeri Çoban'ın kızı Zehra Çoban, evlatlarına kavuşmak için oturma eylemi yapan aileleri ziyaret ederek, destek mesajı verdi.

Saadet Varank, yaptığı açıklamada, oturma yapan annelere desteklerini bildirmek izin kente geldiklerini ifade ederek, "15 Temmuz'da eşimi kaybettim. En azından bir mezarı var, gidip ziyaret ediyoruz. Burada insanlar çocuklarını bekliyorlar. 13 yaşındaki çocuğumun otobüse tek başına binmesinden korkarken onlar, çocuklarına dağlarda ne olduğunu bilmeden yaşıyorlar." dedi.

FETÖ'nün darbe girişimine değinen Varank, "15 Temmuz sivil bir hareketti. Terörün önünde çok güzel bir şekilde durdu. Terörün önünde çok güzel bir şekilde durdu. Annelerin de yaptıkları oturma eylemiyle inşallah dağa kaçırmalar son bulur. Annelerin yanındayız. Çocuklarına kavuşacakları günü sabırsızlıkla bekliyoruz. İnşallah Hacire Akar gibi onlar da çocuklarına kavuşur." diye konuştu.

"Dağda değil, okumaları gerekiyordu"

Varank, terör örgütü tarafından dağa kaçırılan çocukların şimdi okulda olması gerektiğine işaret ederek, şunları kaydetti:

"Dağda hak kazanılmaz. HDP'lilerin çocukları nerede? Onların kaç çocuğu dağda, merak ediyorum. Hepsi yurt dışında ve özel okullarda okurken, bu annelerin çocukları dağda. Onlar bunları çocuk olarak görmüyorlar. Gerçekten onları düşünüyorlarsa, şimdi dağda değil, bir yerlerde okumaları gerekiyordu. Benim kız kardeşim de bir Kürt ile evli. Aynı secdeye baş koyuyoruz. Cenazemizi aynı kaldırıyoruz. Düğünlerimizi aynı yapıyoruz. Aynı Kur'anı okuyoruz. Her şeyimiz aynı. Türkiye topraklarında doğduk. Aynı duyguları paylaşıyoruz. Tek temennimiz bir an önce çocuklarına kavuşmaları, inşallah kavuşurlar."

"İnşallah bu birliğimizle bu evlatlarımızı da kurtaracağız"

Şehit Prof. Dr. Varank'ın ablası Ayşe Arslantürk de oturma eylemi yapan annelerin acılarını paylaştıklarını ifade etti.

"Hayata aynı açıdan değil, aynı acıdan bakan insanlar birbirlerini anlarlar. Biz aynı acıdan bakabiliyoruz, anneler olarak. Kardeşimi kaybettim. Her birisi ayrı bir yerden gelmiş ama hepimiz aynı acıyı hissediyoruz yüreğimizde. İnşallah bu birliğimizle bu evlatlarımızı da kurtaracağız." diyen Arslantürk, yıllardır içinin acıdığını dile getirdi.

17 yaşındaki bir çocuğun dağa kaçırılmasının kabul edilemez olduğunu aktaran Arslantürk, hayatı tanımamış bir çocuğun heba edildiğini belirtti.

Arslantürk, "Bunlar bizim evlatlarımız. İnşallah bu eylemler devam edecek. Arzum inşallah bu eylemler tüm Türkiye'ye yayılması ve bu binaların önünde yapılması. 15 Temmuz gecesinde nasıl halk darbeye karşı direndiyse, darbeye karşı durduysa, inşallah halk yine bu işin sonunu getirecek." şeklinde konuştu.

Annelere 7 yaşındaki Memati'den destek 

 Çocukları dağa kaçırılan Diyarbakır annelerinin, HDP il binası önünde başlattığı oturma eylemine destek için babasıyla Şanlıurfa'dan gelen 7 yaşındaki Memati Aygün, annelere çikolata ve şeker ikramında bulundu.

Çocuklarının dağa kaçırılmasında HDP'yi sorumlu tutarak, 3 Eylül'de HDP İl Başkanlığı binası önüne gelen Diyarbakır annelerinin başlattığı oturma eylemine destek ziyaretleri devam ediyor.

Annelerin oturma eylemi yaptığı HDP İl Başkanlığı binası önüne Şanlıurfa'dan destek ziyaretine babası Yusuf Aygün ile gelen 7 yaşındaki Memati Aygün, annelere şeker ve çikolata ikram etti.

Baba Aygün, annelerin oturma eylemine ilişkin televizyonda yayımlanan haberleri gördüklerini, bunun üzerine destek için geldiklerini söyledi.

Annelerin büyük bir cesaret örneği göstererek, çocuklarını geri istediğini vurgulayan Aygün, "Türkiye genelinde annelere destek olmamız lazım. Belki çocuklarına ulaşırız. En azından diğer annelere de örnek olsun. Oğlum, şeker dağıtmak istedi. Hatta birkaç gün burada kalmak istiyor. Annelerin yanında olacağız. Anneler ağlamasın." dedi.

Memati Aygün de oturma eylemi yapan anneleri televizyonda görünce çok üzüldüğünü, onlara şeker ve çikolata dağıtmak için Şanlıurfa'dan geldiğini dile getirdi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın