Dolar
32.37
Euro
34.96
Altın
2,233.04
ETH/USDT
3,569.80
BTC/USDT
70,474.00
BIST 100
9,079.97
Gündem

Adalet Bakanı Bozdağ: İstanbul'daki terör saldırısına ilişkin gözaltı sayısı 50'ye yükseldi

Adalet Bakanı Bozdağ, İstanbul'daki terör saldırısına ilişkin gözaltı sayısının 50'ye yükseldiğini belirterek, Türkiye'nin huzurunu, birliğini, dirliğini, güven ve istikrar ortamını hiçbir terör örgütünün, hiçbir güçün bozamayacağını söyledi.

Serdar Açıl, İsmet Karakaş  | 15.11.2022 - Güncelleme : 15.11.2022
Adalet Bakanı Bozdağ: İstanbul'daki terör saldırısına ilişkin gözaltı sayısı 50'ye yükseldi Fotoğraf: Arda Küçükkaya/AA

TBMM

Bozdağ, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, bakanlığının 2023 yılı bütçesinin sunumunu yaptı.

Konuşmasına İstanbul'daki terör saldırısını lanetleyerek başlayan Bozdağ, "Her türlü terörü kim tarafından yapılırsa yapılsın lanetlediğimizi bir kez daha ifade etmek isterim. Terör örgütleri ve teröristler insanlığa düşmandırlar ve masum insanların hayatlarını söndürdükleri gibi pek çok kötülüğü de icra etmektedirler." dedi.

Bozdağ, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, terörle etkin ve kararlı mücadelesini dün olduğu gibi bugün ve yarın da sürdürmekte kararlı olduğunu vurgulayarak, hain terör saldırısında hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet, ailelerine, yakınlarına baş sağlığı ve sabır, yaralılara acil şifa diledi.

Terör örgütlerinin birer taşeron olduğuna işaret eden Bozdağ, Türkiye'nin terör örgütleriyle mücadele ettiği gibi, onlara silah, finansman sağlayan, eğitim veren, koruyup kollayan pek çok ülke ve karanlık güçle de mücadele ettiğini, mücadelenin bundan sonra da kararlılıkla sürdürüleceğini belirtti.

Hain terör saldırısının ardından devletin tüm kurumları, imkan ve kabiliyetiyle olayı aydınlatmak için çalışmalar yürüttüğünü, kısa süre sonra eylemi gerçekleştiren teröristtin yakalandığını anlatan Bozdağ, ardından bu teröriste yardım eden, temas halinde olduğu değerlendirilen pek çok kişiye ulaşıldığını, bunların da gözaltına alındığını aktardı.

Adalet Bakanı Bozdağ, İstanbul'daki terör saldırısına ilişkin gözaltına alınanların sayısının bugün itibarıyla 50'ye yükseldiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu tür hadiseler karşısında devletimiz, kurumlarımız, güvenlik güçlerimiz sürekli müteyakkızdır. Türkiye'nin huzurunu, birliğini, dirliğini, güven ve istikrar ortamını hiçbir terör örgütü, hiçbir güç bozamayacaktır, bozmaya da güçleri yetmeyecektir. Türk milletinin basireti, devletimizin gücü, güvenlik güçlerimizin ve adalet sistemimizin sağlıklı ve güçlü işleyişi sayesinde her tür saldırı, her tür hesap, her tür oyun, boşa çıkarılacak ve bundan sonra da hedeflerine ulaşamayacaktır. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Rabb'im bir daha böylesi saldırılarla milletimizi ve devletimizi karşı karşıya bırakmasın."

"Adalet, devleti ve milleti ayakta tutan en büyük güç"

Adaletin, devleti ve milleti ayakta tutan en büyük güç olduğuna dikkati çeken Bozdağ, AK Parti hükümetleri döneminde, demokrasi standartlarının yükseltilmesi, hukuk devletinin tahkimi, yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığının güçlendirilmesi, hak arama yollarının artırılması başta olmak üzere pek çok konuda reform niteliğinde adımlar atıldığını söyledi.

Bu çalışmalara ilişkin komisyona ana hatlarıyla bilgi vermek istediğini ifade eden Bozdağ, kadınlar için pozitif ayrımcılık ilkesini benimsediklerini, çocuklar, engelliler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile gaziler için de pozitif ayrımcılık getirdiklerini anımsattı.

Kişisel verilerin korunmasını istemeyi ilk kez anayasal hak olarak düzenlediklerini belirten Bozdağ, "Vatandaşlarımızın yurt dışına çıkma hak ve hürriyetinin idari kararlarla sınırlandırılmasına son verdik. Artık Türkiye'de vatandaşlarımızın yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle verilmiş bir hakim kararı olmadıkça sınırlandırılamamaktadır." diye konuştu.

Basım, yayım ve ifade hürriyetini tahkime yönelik düzenlemelere değinen Bozdağ, kanuna uygun şekilde basın işletmesi olarak kurulan basımevi ve eklentileriyle basın araçlarının suç aleti olduğu gerekçesiyle zapt ve müsadere edilmesini veya işletilmekten alıkonulmasını Anayasa hükmüyle yasakladıklarını söyledi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, çocuk haklarını ilk defa Anayasa'ya koyarak, çocuğun üstün yararını ve her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları korumayı, devlete ve idareye anayasal bir görev olarak yüklediklerini dile getirdi.

"Ülkemizde yargı birliğini sağladık"

Sendikal hakları genişletip, güçlendirdiklerini dile getiren Bozdağ, memur ve diğer kamu görevlilerine toplu sözleşme yapma hakkı verdiklerini, herkesin kendisi ve kamuyla ilgili bir konuda bilgi edinmesini hak olarak anayasal güvenceye kavuşturduklarını, herkese idarenin işleyişiyle ilgili şikayetleri için kamu denetçisine başvuru hakkı tanıdıklarını anımsattı.

Adalet Bakanı Bozdağ, şunları kaydetti:

"Anayasa'da güvence altına alınmış temel hak ve hürriyetlerden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasında bulunan herkese, hak ihlalinin tespiti ve hak ihlali kararı almak için Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunma hakkı tanıyarak, temel hak ve hürriyetler için yeni ve güçlü bir anayasal ve yargısal güvence oluşturduk.

Temel hak ve hürriyetlerle ilgili değişiklikler yanında yaptığımız diğer önemli reformlarla da cumhuriyetimizin hukuk devleti vasfını güçlendirdik. Yargı yetkisini Türk milleti adına kullanan bağımsız mahkemelerin, aynı zamanda tarafsız mahkemeler olduğu Anayasa'da açıkça ifade edilerek yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı daha da tahkim edildi. Sıkıyönetim ilanına izin veren Anayasa hükümlerini yürürlükten kaldırdık.

Yargının denetim yetkisinin sadece idari eylem veya işlemin hukuka uygunluğu ile sınırlı olduğunu, yargı yetkisinin hiçbir surette yerindelik denetimi biçiminde kullanılamayacağını Anayasa'da ayrıca ve açıkça vurgulayarak, yargı aktivizminin önüne geçtik. Devlet Güvenlik Mahkemelerini ve Özel Yetkili Mahkemeleri kaldırdık. Askeri mahkemeleri, Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesini kaldırarak, yargıdaki sivil ve askeri yargı ayrımını sonlandırdık ve ülkemizde yargı birliğini sağladık."

"Anayasa Mahkemesine demokratik meşruiyet kazandırdık"

Anayasa Mahkemesini yeniden yapılandırdıklarını bildiren Bozdağ, "Anayasa Mahkemesine, Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi üyelerinden üye seçimine son vererek ve Anayasa Mahkemesi üyelerinin ilk defa halkın seçtiği Cumhurbaşkanı ve TBMM tarafından seçilmesi usulünü benimseyerek Anayasa Mahkemesine demokratik meşruiyet kazandırdık. Hakimler ve Savcılar Kurulunu yeniden yapılandırdık. Seçilen üye kaynaklarını çeşitlendirdik ve seçim usulünü değiştirdik." dedi.

Hakim ve savcıların denetiminin, Adalet Bakanına bağlı teftiş kurulundan alınarak Hakimler ve Savcılar Kuruluna bağlı teftiş kuruluna verildiğini belirten Bozdağ, Hakimler ve Savcılar Kuruluna idari ve mali özerklik kazandırdıklarını, bu reformların, cumhuriyetin hukuk devleti vasfı ile yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığını güçlendirdiğini vurguladı.

Bozdağ, cumhuriyetin demokratik devlet vasfını güçlendiren önemli reformları da hayata geçirdiklerini ifade ederek, Anayasa'ya göre 30 olan milletvekili seçilme yaşını, önce 25, daha sonra da 18'e indirerek, gençlerin milletvekili seçilmesi ve TBMM'de temsilinin önünü açtıklarını söyledi.

Adalet Bakanı Bozdağ, şöyle devam etti:

"Askerlik yükümlülüğünü milletvekili seçilme engeli olmaktan çıkararak, milletvekili seçilme yeterliliğinin kapsamını genişlettik ve milletvekili seçilme engellerinden birini daha kaldırdık. Bir ilin veya seçim çevresinin, TBMM'de temsilcisiz kalmasına son verdik. Bilinen Türk tarihinde devletin başı olan cumhurbaşkanını doğrudan seçme hakkını ilk defa Türk milletine verdik. Türk milletinin doğrudan seçtiği ilk cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır.

Yürütme organı yetki ve görevi ile donatılmış, diğer bir anlatımla devletin başı ve yürütme organı olan cumhurbaşkanını doğrudan seçme hakkını da ilk defa bu dönemde Türk halkına verdik. Bir siyasi partinin kapatılmasına sebebiyet veren milletvekilinin, milletvekilliğinin mahkeme kararıyla düşürülmesini kaldırdık. Parlamenter Hükümet Sistemi'nden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçtik. Kesin hesap ve bütçe kanun teklifi hariç kanun teklif etme yetkisini sadece milletvekillerine münhasır kıldık. Devletin başı cumhurbaşkanının siyaset yapma yasağını kaldırdık. Milli Güvenlik Kurulunun yapısını daha demokratik hale getirdik. Yüksek Askeri Şura'yı yeniden yapılandırdık. Siyasi partilere devlet yardımı yapılabilmesi için milletvekili genel seçimlerinde almaları gereken oy oranını yüzde 7'den yüzde 3'e indirdik."

"Yeni hak arama müesseseleri kazandırdık"

Hak aramanın önündeki engel ve yasakları kaldırdıklarını ifade eden Bozdağ, cumhurbaşkanının resen imzaladığı karar ve emirler aleyhine Anayasa Mahkemesi dahil yargı mercilerine başvuru yasağını kaldırdıklarını, cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işlemlere karşı Anayasa ile kapatılmış olan yargı yolunu açtıklarını anımsattı.

Hukuka yeni hak arama müesseseleri kazandırdıklarını kaydeden Bozdağ, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Herkese kişisel verilerinin korunmasını isteme hakkı verdik. Kişisel verilerin etkin bir biçimde korunması için Kişisel Verileri Koruma Kanunu'nu çıkardık ve Kişisel Verileri Koruma Kurumunu kurduk. Herkese bilgi edinme hakkı verdik. Demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun olarak kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarına ilişkin esas ve usulleri düzenlemek amacıyla Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çıkardık ve bu konudaki şikayetleri incelemek ve karara bağlamak üzere de Bilgi Edinme ve Değerlendirme Kurulunu oluşturduk.

Anayasa'da güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasında bulunan herkese, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunma hakkı tanıdık. İnsan haklarının korunması ve geliştirilmesi ile hakları ihlal edilen ya da ayrımcılığa uğrayan herkesin başvurularını almak ve karara bağlamak üzere Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunu kurduk. Yeni hak arama yolları ile devleti adeta doğrudan vatandaşlarımızın denetimine açtık. Sağlanan şeffaflık ve saydamlık, hem demokrasiyi hem de hukuk devletini daha da güçlendirmiştir."

İşkence ve kötü muameleye karşı sıfır tolerans anlayışını benimsediklerini bildiren Bozdağ, bu politikanın gereği olarak işkence suçlarında zaman aşımını, cezaların para cezasına çevrilmesini, ertelenmesini ve soruşturma için gerekli olan mülki idare amirinin iznini kaldırdıklarını aktardı.

İşkence suçunun cezasının alt ve üst sınırlarını artırdıklarını vurgulayan Bozdağ, "İşkence ve kötü muameleye sıfır tolerans politikası, bugüne kadar tavizsiz uygulanmıştır, bundan sonra da tavizsiz uygulanmaya devam edecektir." ifadesini kullandı.

Adalet Bakanı Bozdağ, ceza adalet ve infaz sistemini yenilediklerini, adli sicil ve istatistik alanında yeni adımlar attıklarını hatırlattı.

Hakim, savcı ve personel sayıları ile ilk derece genel ve ihtisas mahkemelerinin sayılarının arttırıldığını anımsatan Bozdağ, istinaf kanun yolunun Türkiye'ye yeniden kazandırılarak yüksek mahkemelerin iş yükünün azaltıldığını dile getirdi.

Bakan Bozdağ, bu süreçte teknolojinin, yargıda daha etkin kullanımının sağlandığına da işaret ederek, "Yargı teşkilatının tüm işlemleri bilişim sistemi üzerinden yapılmakta ve birçok bilgi ve belge bilişim sistemlerindeki entegrasyon sayesinde kısa sürede temin edilmektedir." dedi.

Adli süreçlerde de SEGBİS ve e-Duruşma uygulamalarının başlatıldığını hatırlatan Bozdağ, vatandaşlara internet üzerinden dava açabilme ve işlem yapabilme imkanı tanındığını, elektronik tebligat uygulamasına geçildiğini, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri olan uzlaştırma ve arabuluculuk müesseselerini de hukuk sistemine kazandırdıklarını ifade etti.

Bozdağ, mirasçılık belgelerini noterlerden de alabilme imkanının getirildiğini, idari yargıda ivedi yargılama, ceza muhakemesinde ise basit yargılama ve seri muhakeme usullerinin yürürlüğe konulduğunu, daha önce suç olarak kabul edilen bazı ceza hükümlerinin de idari para cezasına tabi kılınarak suç olmaktan çıkarıldığını belirtti.

Bekir Bozdağ, ilk derece adli ve idari yargı ile Adli Tıp Kurumunda hedef süre uygulamasının hayata geçirildiğini, Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından da hedef süre kapsamında performans esaslı izleme ve değerlendirme sisteminin kurulduğunu, bütün bu değişikliklerin yargılamaların makul sürede sonuçlanmasına önemli katkılar sağladığını söyledi.

Yeni anayasa

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kamuoyuna açıkladığı Türkiye Yüzyılı Vizyonu'nun en önemli başlığının yeni bir anayasa olduğunu anımsatan Bozdağ, şöyle devam etti:

"Herkesin ve her kesimin kendini hür hissettiği ve katkı verdiği demokratik bir ortamda yeni anayasa yapmak, bizim değişmez ve değiştirilemez gündemimizdir. Vazgeçilmez hedefimizdir. Türkiye'de yeni anayasayı parti programına ve seçim beyannamesine koymayan parti neredeyse yoktur. Bu gerçekliğe rağmen bugüne kadar Türkiye'de maalesef yeni anayasa yapılamamıştır. Türkiye'de herkesin ve her kesimin üzerinde müttefik olduğu halde yapamadığı tek şey yeni anayasadır. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına ve diğer bir anlatımla Türkiye Yüzyılı'na, yeni anayasa ile başlamak ülkemizi ve milletimizi daha da güçlendirecektir. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını, Türkiye Yüzyılı olarak inşa edebilmemiz için, yeni ve sivil bir anayasaya olan ihtiyacımız tartışmasızdır. Hiç şüphesiz ki yeni anayasayı hazırlamak ve yürürlüğe koymak Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerimizin yetkisindedir. Adalet Bakanlığı olarak yeni anayasa çalışmalarına azami katkı verme hususunda büyük bir gayret içerisinde olduğumuzu, Türkiye'nin bugüne kadarki müktesebatını inceleyip nasıl bir yeni anayasa oluşturulacağı konusunda çalışmalar yürüttüğümüzü ve bu konularda hem meclisimize hem de hazırlık çalışması yürüten komisyonlarımıza destek vereceğimizi buradan bir kez daha ifade etmek isterim."

"Adalet politikalarımızı geliştirmeye devam edeceğiz"

Bakan Bozdağ, "Adalet ve erdem, Türkiye Yüzyılı Vizyonu'nun en önemli yapı taşlarından biridir" ifadelerini kullandığı konuşmasında, adaletin, devleti ve milleti ayakta tutan ve koruyan en büyük güç olduğunu kaydetti.

Bozdağ, geçmişten bugüne adalet hizmetleriyle ilgili politikayı "adalete güveni artırmak, yargı hizmetlerinden memnuniyeti yükseltmek, mülkün temeli olan adaleti ayakta tutmak, adaletin vaktinde tecellisini sağlamak, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığını tahkim etmek ile Cumhuriyet'in hukuk devleti vasfını daha da güçlendirmek" esasları üzerine inşa ettiklerini vurguladı.

Bekir Bozdağ, "Bu hedeflere ulaşmak için pek çok konuda köklü değişiklikler ve önemli reformlar yaptık. Aynı anlayışla, yeni dönemde de çalışmalarımızı ve adalet politikalarımızı geliştirmeye devam edeceğiz." diye konuştu.

- 711 bin 732 dosyada "soruşturmaya yer yok" kararı

Bekir Bozdağ, masumiyet karinesini güçlendirmek adına atılan adımlar kapsamında da Ceza Muhakemesi Kanunu'nda değişiklik yapıldığını anımsattı.

Bu değişiklikten sonra kişilerin şüpheli sıfatı almadığını dile getiren Bozdağ, lekelenmeme hakkı ile hak arama hakkı ve hak arama hürriyeti arasında gerekli dengenin kurulduğunu belirtti. Bozdağ, "Düzenlemenin yürürlüğe girdiği 2017 yılından bugüne kadar 1 milyon 900 bin ihbar dosyası ve bu ihbar dosyalarından 711 bin 732'sinde soruşturmaya yer olmadığına dair kararlar verilmiştir." bilgisini paylaştı.

Adalet Bakanı Bozdağ, mağdur odaklı adalet anlayışı kapsamında Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Dairesi Başkanlığının kurulduğunu ve 81 il ve 161 adliyede adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüklerinin faaliyetlerine devam ettiğini aktardı. Bozdağ, adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlükleri tarafından da toplam 312 bin 197 bilgilendirme, sosyal inceleme raporu ve uzman desteği sağlandığını bildirdi.

Bozdağ, son 20 yılda kadın haklarının etkin korunması için köklü mevzuat değişikliklerinin yapıldığını, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'unun kabul edilmesi ve kadına karşı işlenen suçlarda daha ağır ve caydırıcı cezalar getirilmesinin de bu değişikliklerden olduğunu dile getirdi.

Cumhuriyet başsavcılıkları bünyesinde, "Aile İçi ve Kadına Yönelik Şiddet Bürosu" kurulduğunu belirten Bozdağ, "Halihazırda 81 ilde ve 144 ilçe adliyesinde bu bürolar faaliyet göstermektedir." dedi. Bozdağ, çocuk adaleti sisteminde de düzenlemeler yapıldığını, buradaki temel prensibin çocukların lekelenmeme hakkının korunması olduğunu ifade etti.

Bakan Bozdağ, geçtiğimiz 20 yılda ceza infaz sisteminin de uluslararası standartlara ve insan hakları alanındaki gelişmelere uygun, toplumsal ihtiyaçlara cevap verebilen bir yapıya kavuşturulduğunu anlattı. Bozdağ, "Ceza infaz sistemi dönüşümü ile infaz mevzuatı insani hükümlerle yenilenmiş, tutuklu ve hükümlü haklarına yönelik uygulamalar uluslararası standartlara da katkı sağlayacak şekilde genişletilmiştir. Hükümlü ve tutuklulara yönelik bireysel bazda ele alınan rehabilitasyon programları ve psiko-sosyal müdahale programları geliştirilmiştir." açıklamasında bulundu.

İnfaz alanındaki uluslararası gelişmelerin de yakından takip edildiğini bildiren Bozdağ, ceza infaz kurumlarının ilgili kurumlarca habersiz olarak denetlenebildiğini, ceza infaz kurumlarındaki tutuklu ve hükümlülerin eğitimleri ve rehabilitasyonlarına ilişkin faaliyetlerin de devam ettiğini vurguladı.

Kadın hakim ve savcı sayısı yüzde 312 arttı

Bakan Bozdağ, sunumunda Adalet Bakanlığının teşkilat yapısı ve adalet hizmetleri konusunda da bilgi verdi.

Hakim sayısının 2002'de 9 bin 349 olduğunu 2022'de 22 bin 747'ye çıktığını aktaran Bozdağ, artış oranının yüzde 143 olduğunu bildirdi.

Bozdağ, 2002'de 1725 kadın hakim ve savcının görev yaptığını, bugün ise 7 bin 106 olduğunu, artış oranının yüzde 312 olduğunu kaydetti.

Makul sürede yargılamayı sağlamak ve kararlardaki isabet oranını artırmak için yapılan işlerden birinin hakim savcı sayısının arttırılması olduğunu, bunun yanında mahkeme sayılarının da arttırıldığını belirten Bozdağ, "Adli yargı ilk derecede 2002 yılında adli yargıda 3 bin 581 mahkeme varken şu anda 6 bin 950 mahkememiz var, yüzde 94 artış sağlanmış. İlk derece idari yargıda 146 mahkememiz varken şu anda 214 var, yüzde 47 oranında bir artış sağladık." diye konuştu.

Bekir Bozdağ, ihtisas mahkemeleri sayılarının da arttırıldığını vurgulayarak aile, iş, ticaret, tüketici, fikri ve sınai haklar, çocuk mahkemeleri sayılarının da arttırıldığını söyledi.

İstinaf mahkemelerinin yeniden hukuk sistemine kazandırılmasının da önemli olduğunu kaydeden Bozdağ, adli yargıdaki istinaf sayısının 18'e, idari yargıdaki istinaf sayısının da 9'a çıkarıldığını belirtti.

Bölge adliye ve idare mahkemelerine gelen dosyaların çoğunluğunun karara bağlandığını aktaran Bozdağ, bu durumun Yargıtay ve Danıştay'ın iş yükünü azalttığını dile getirdi. Bozdağ, Yargıtay ceza daireleri ve Danıştay'a gelen dosya sayısının ise yüzde 60'tan fazla azaldığı bilgisini paylaştı.

İstinafın devreye girmesinden sonra yargılama sürelerinin de kısaldığına dikkati çeken Bozdağ, "Bütün rakamlar istinafın yargılama süreçlerini kısalttığını göstermektedir." değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Bozdağ, Adalet Bakanlığının bütçesinin 2002'de 808 milyon lira olduğunu, 2023'te ise kabul edilmesi halinde 75 milyarın üzerinde olduğunu dile getirdi. Bunun toplam bütçedeki payının 1,57 olduğunu söyleyen Bozdağ, "Biz bu bütçeyle inşallah adalet hizmetlerinin etkin ve verimli yürütülmesi için Bakanlık olarak elimizden gelen gayret ve çabayı 2023'te göstereceğiz." ifadesini kullandı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın