Dünya, İsrail-Filistin çatışması

İsrail, sistematik saldırılarla Gazze'deki hastaneleri çökertti

İsrail, Gazze Şeridi'nde "hastane çevresini hedef alma, doğrudan hedefleme, kuşatma ve işgal" şeklinde yinelenen, sürekli bir saldırı modeliyle hastaneleri ve tıbbi altyapıyı çökertti.

Ekip  | 21.12.2023 - Güncelleme : 22.12.2023
İsrail, sistematik saldırılarla Gazze'deki hastaneleri çökertti

Gazze

İsrail ordusu, 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye düzenlediği saldırılarda yaralı ve hastaların yanı sıra yerinden edilmiş binlerce Filistinlinin sığındığı hastaneleri hedef almaya devam ediyor.

Londra merkezli araştırma grubu Forensic Architecture; medya kuruluşları Al Jazeera, Al Araby ile Shehab Haber Ajansı'nda yayımlanan ve "Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki hastanelere, hastane çevrelerine ve tıbbi altyapıya yapılan İsrail saldırıları"nı anlatan yüzlerce haberi analiz etti.

Analizde, İsrail'in, söz konusu hastaneleri bombalayarak kullanılamaz hale getirmesi, harita üzerinden kronolojik şekilde hareketli grafiklerle ele alındı.

İsrail'in bölge genelindeki hastanelere yönelik saldırıları, "hastane çevresini hedef alan saldırılar, doğrudan hedefleme, kuşatma ve işgal" şeklinde tanımlanarak, saldırıların "tekrarlı ve tutarlı bir saldırı modelini" ortaya koyduğu vurgulandı.

Söz konusu saldırılar, Gazze'nin kuzeyindeki hastaneleri servis dışı bıraktı.

İsrail, 2 Kasım itibarıyla hastanelerin yarısını hizmet dışı bıraktı

Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Hanun ve Ed-Durra hastaneleri, 14 Ekim itibarıyla İsrail güçleri tarafından hizmet dışı bırakıldı.

İsrail güçleri, 31 Ekim'de bölgeyi işgal ederken, Endonezya, Şifa, Rantisi Çocuk, Kudüs, el-Ehli Baptist, Türk-Filistin Dostluk ve Vefa hastanelerinin çevresini bombaladı.

Gazze'nin kuzeyindeki hastanelerin neredeyse yarısı, 2 Kasım itibarıyla hizmet dışı kaldı.

Bu süreçte Gazze'nin kuzeyinde yer alan diğer bölgelerdeki askeri faaliyetler nedeniyle 5 hastane (Kudüs, Şifa, Rantisi Çocuk, Kemal Advan, Endonezya), zorla yerlerinden edilen binlerce kişiye sığınak oldu.

Kısmen işlevsel olan son hastane de 18 Aralık'ta işgal edildi

Hava saldırıları, 2-7 Kasım tarihlerinde ise doğrudan Rantisi Çocuk ve el Ehli hastanelerini hedef alırken, saldırılar bu hastanelerin hizmet dışı kalmasına sebep oldu.

İsrail ordusu, 11 Kasım'da Kudüs ve Şifa hastanelerini kuşattı.

24 Kasım itibarıyla da Endonezya, Şifa ve Rantisi hastaneleri İsrail ordusu tarafından işgal edildi ve hizmet dışı bırakıldı.

18 Aralık gecesi, Gazze'nin kuzeyinde kısmen işlevsel son hastane olan el Ehli Hastanesi işgal edildi ve hastane hizmet dışı kaldı. 

Gazze'nin kuzeyindeki kısmen işlevsel 4 hastane, elektrik ve malzemesiz

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 19 Aralık itibarıyla tamamı güneyde olmak üzere Gazze'deki 36 hastaneden 9'unun kısmen işlevsel olduğunu bildirdi.

Gazze'nin kuzeyinde ise halihazırda 4 hastane, hastalara asgari düzeyde hizmet sunuyor.

Söz konusu 4 hastanede elektrik ve malzeme olmazken, etrafı İsrail güçleri tarafından kuşatılmış durumda.

İsrail ordusu, Filistin Kızılayı'nın Cibaliya'daki acil servisine baskın düzenleyerek ekiplerini alıkoydu

Filistin resmi ajansı WAFA'nın haberine göre, Filistin Kızılayı'ndan yapılan yazılı açıklamada, İsrail güçlerinin acil servise baskın düzenlediği, mürettebatı ve sağlık görevlilerini alıkoyarak bilinmeyen bir yere götürdüğü ve kadınların hâlâ acil serviste yalnız başına mahsur kaldığı belirtildi.

Yerel kaynaklar da İsrail ordusunun acil servisi bombaladığını, ambulansları yaktığını ve içeridekileri alıkoyduğunu bildirdi.

BM'den Gazze'de hastanelerin doğrudan hedef alınmasına ilişkin açıklama

BM Sözcüsü Stephane Dujarric, AA muhabirinin "Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) göre Gazze'de 36 hastaneden sadece 6'sı kısmen işlevsel durumda. Haberler üzerinden yapılan bir inceleme, Gazze'de hastanelerin İsrail ordusu tarafından sürekli olarak doğrudan hedef alma, tehdit, kuşatma ve işgale maruz bırakıldığını ortaya koyuyor. Bunlar savaş suçu olarak görülüyor. BM bu saldırıların sürecini takip ediyor mu? Bu alana özel bir ilgi gerektiğini düşünüyor musunuz?" sorularını yanıtladı.

BM'nin krizin başından beri bu konuyu ele aldığını ve brifinglerinde dile getirdiğini aktaran Dujarric, "Çok ciddi şekilde konuya ilgi gösteriyoruz. DSÖ daha önce de dile getirdiğim üzere hastane konusuna odaklanmış durumda. Defaatle hastanelerin korunması gerektiğini, çatışmada kullanılmayacağını, hedef alınmayacağını ve çatışma aracı olarak kullanılmamaları gerektiğini söyledik. Buna odaklanmaya devam edeceğiz. " açıklamasında bulundu.

Dujarric, BM'nin bu saldırılarda bir "model" görüp görmediğine ilişkin ise sadece, "Çatışma sonlandıktan sonra hesap verme süreci olmak zorunda." cevabını verdi.

İsrail, Kerm Ebu Salim Sınır Kapısı'na saldırı düzenledi

Sağlık kaynaklarından alınan bilgiye göre İsrail ordusu, Gazze-Mısır-İsrail arasındaki sınırda yer alan kapıya hava saldırısı düzenledi.

Saldırıda, Kerm Ebu Salim Sınır Kapısı Müdürü Gassan Gabin'in de aralarında bulunduğu 3 kişi öldürüldü.

İsrail ya da Mısır makamlarından saldırıya ilişkin henüz açıklama yapılmadı.

İsrail, Gazze Şeridi'ne 7 Ekim'de başlayan saldırıların ardından kapattığı Kerm Ebu Salim Sınır Kapısı'nı ilk kez 12 Aralık'ta açmıştı.

Kerm Ebu Salim, abluka altındaki Gazze'nin dışarıya açılan tek ticari kapısı olma özelliğini taşıyor.

İsrail, Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi ile ona ait bir basın kuruluşunu bombaladı

Hükümetin Medya Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail savaş uçaklarının, Ofise ait merkez bina ile Er-Ray Haber Ağının Gazze ofisi binasını bombalaması kınandı.

Açıklamada, binaların vurulmasının, "Gazze hükümetini korkutmak, İsrail'in kadınlar ve çocuklara karşı işlediği suçların kamuoyuyla paylaşılmasına engel olmak ve gerçeği örtmek için Tel Aviv yönetimi tarafından yürütülen beyhude bir çaba olduğu" kaydedildi.

İsrail'in, 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye yönelik soykırım savaşında 97 gazeteciyi öldürdüğü, 8'ini alıkoyduğu, onlarcasını yaraladığı belirtilen açıklamada, "Bu, basın alanında çalışan herkesin hedef tahtası olduğu ve kasten öldürme dairesi içine girdiğini göstermektedir." ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, tüm medya organlarına, basın birliklerine, insan hakları kuruluşları ve hukuki kurumlara, Filistin basınına ve medyasına karşı devam eden bu suçları kınama çağrısı yapıldı.

İsrailli bakan, Gazze'ye saldırıların azaltılması durumunda Savaş Kabinesi'nin dağıtılması gerektiğini söyledi

Aşırı sağcı bakan Ben-Gvir, X sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze'ye saldırılarının azaltılması fikrinin hükümetin Savaş Kabinesi'nin başarısızlığı olarak değerlendirileceğini iddia etti.

İsrailli bakan, "Artık dizginleri genişletilmiş kabineye vermenin zamanı geldi." ifadelerini kullandı.

Ben Gvir, ortaklarını, Hamas Gazze'de yenilgiye uğratılmadan ve elindeki esirler teslim alınmadan saldırıların durdurulması durumunda hükümetten ayrılmakla da tehdit etti.

İsrail'in aşırı sağcı bakanı, "Eğer birileri, Hamas yenilgiye uğratılmadan ve kaçırılanların tümü geri dönmeden İsrail ordusunu durdurmayı planlıyorsa, Otzma Yehudit'in (Partisi) yanlarında olmadığını hesaba katsınlar." değerlendirmesinde bulundu.

İsrail Kanal 12 televizyonunun haberine göre, hükümetinin yaptığı haftalık toplantı sırasında Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi ile Ulusal Güvenlik Bakanı İtamar Ben Gvir arasında sözlü tartışma yaşandığı bildirilmişti.

İsrail askerlerinin bir hafta önce Cenin'de bir caminin mihrabının önündeki mikrofonu alarak Yahudi duası okumasının gündeme geldiği toplantıda Ben-Gvir’in toplantı sırasında Yahudi duası okuyan askerleri, "Bu nasıl mümkün olabilir? Bir sineği file çevirdiniz, manşetlere çıktınız. Bu, askerlerin canını acıtıyor." sözleriyle savunduğu aktarılmıştı.

"(Askerleri) Kovarlarsa vay halinize." sözlerini sarf eden Ben-Gvir’e, Halevi’nin, “Beni tehdit etmeyin, İsrail ordusundaki değerlerimin ne olduğuna ben karar veririm." diyerek karşılık verdiği belirtilmişti.

Başbakan Netanyahu’nun, tartışmaya müdahale ederek, "Yeter, cevabını aldık." dediği ve toplantıdan ayrıldığı kaydedilmişti.

Ben-Gvir, dün, İsrail ile Hamas arasında esir takası yapılması için Gazze Şeridi'nde çatışmalara insani ara verilmesine karşı çıkmıştı.

Tel Aviv yönetiminin, esir takası anlaşması kapsamında çatışmalara "insani ara verilmesini" istediği, Hamas’ın ise saldırıların sonlandırılacağı bir "ateşkes" anlaşmasında ısrar ettiği belirtiliyor.

Hamas: Direniş grupları, saldırılar tamamen durmadan esir takasının konuşulmayacağı yönünde karar aldı

Hamas'ın Telegram hesabından konuya ilişkin yazılı açıklama paylaşıldı.

Açıklamada, Gazze'deki direniş gruplarının, İsrail'in saldırılarını tamamen durdurmadan bir esir takası anlaşmasının konuşulmayacağı yönünde karar aldığı belirtildi.

İsrail merkezli Kanal 12'nin haberine göre, yeni bir esir takası anlaşmasına varmak amacıyla Mısırlı ve Katarlı arabulucularla İsrail arasında müzakereler sürüyor.

Kassam: Savaşın başından bu yana 720 İsrail askeri aracını kısmen ya da tamamen imha ettik

Ebu Ubeyde, yayımlanan video kaydında, Aksa Tufanı'nın 76'ncı gününde, İsrail'e karşı koymaya ve ona büyük kayıplar verdirmeye devam ettiklerini söyledi.

Sahadaki direnişçilerin İsrail askerlerini ve askeri araçlarını hedef almaya devam ettiğini kaydeden Ebu Ubeyde, Gazze'de savaşın başladığı 7 Ekim'den bu yana personel aracı, tank, buldozer ve diğer askeri araçlardan 720'sini kısmi olarak ya da tamamen imha ettiklerini söyledi.

Ebu Ubeyde, son bir haftada direniş güçlerinin en az 12 kere de İsrail askerleriyle doğrudan çatışmaya girdiğini, keskin nişancıların da en az 15 başarılı saldırı gerçekleştirdiğini aktardı.

İsrail ordusunun, savaş meydanında bir başarı ve zafer arayışı içine girdiğini kaydeden Ebu Ubeyde, "bu amaçla kah direniş liderlerini öldürdüğünü, kah artık kullanılmayan eski bir tünel ya da artık bir füze rampası bulduğunu kah boş askeri mevzileri ya da evleri ele geçirdiğini ilan ettiğini" dile getirdi.

İsrail'in işlediği katliamlar direnişe intikamdan başka çare bırakmadı

İsrail ordusunun, eski tecrübelerden hiç ders çıkarmadığını söyleyen Ebu Ubeyde şöyle devam etti:

"İsrail daha önce de direniş liderlerini ve direnişçileri öldürdü ancak zafer onların kanlarıyla yeşerdi ve ruhları gücümüze güç kattı. İsrail karanlık tarihi boyunca katliamlar işledi ve halkımıza 'intikam' almaktan başka çare bırakmadı. Ancak bu ordu hala tarihi ahmaklıklarını işlemeye devam ediyor. Bu ordu, işgalden kurtulmak isteyen özgür insanların iradesinin ne anlama geldiğini anlayamadı."

İsrail'in Gazze'deki direnişi yok etme hedefinin "başarısızlığa mahkum" olduğunu vurgulayan Ebu Ubeyde, bunun artık tartışmasız bir gerçek olduğunu dile getirdi.

Gazze'deki İsrailli esirlerin kurtarılması mevzusuna da değinen Ebu Ubeyde, İsrail ordusunun başarısız rehine kurtarma girişimlerinin, bu meselenin tek çözümünün esir takası olduğunu kanıtladığını vurguladı.

Kassam: Hayatlarını koruma konusundaki kararlılığımıza rağmen 3 esir İsrail tarafından öldürüldü

Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde'nin savaşın 76 gününü değerlendirdiği ve İsrail'in, savaşı durdurmadan esirleri geri alamayacağını yinelediği açıklamasının ardından, Kassam tarafından ölen 3 esirle ilgili bir video yayımlandı.

Videoda, "Onların hayatlarını koruma konusundaki kararlılığımıza rağmen, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu onları öldürmekte ısrar ediyor." ifadesi yer aldı.

Elia Tolidano, Nick Beezer ve Ron Sherman isimli esirlerin görüntülerinin yer aldığı videonun sonunda "Üçü de sizin ordunuz tarafından öldürüldü." denildi ancak nerede ve ne şekilde öldürüldüklerine ilişkin bilgi paylaşılmadı.

İsrail ordusu, Gazze’deki Şucaiyye Mahallesi’nde “operasyonel kontrolü” ele geçirdiğini iddia etti

İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, Filistin direniş hareketi Hamas ile en şiddetli çatışmalara sahne olan Şucaiyye Mahallesi’nde “operasyonel kontrolü ele geçirdiği” belirtilirken, Hamas’ın bölgedeki "temel gücünün" ortadan kaldırıldığı iddia edildi.

İsrail güçlerinin bölgeyi işgal etmeye devam edeceği kaydedilen açıklamada, “operasyonel ihtiyaca göre mahallede belirli hedeflere yönelik operasyonlar gerçekleştirileceği” belirtildi.

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, İsrail ordusunun aralıksız top ve hava saldırılarında bulunduğu Şucaiye’de İsrail askerleri ile tank ve zırhlı araçlarına karşı çok sayıda saldırılar düzenlemişti.

Kassam Tugayları, Şucaiye’deki son saldırılarından birinde, bir grup İsrail askerini pusuya düşürerek ikisi komutan 9 İsrail askerini öldürmüş, düzenlediği operasyonun görüntülerini yayımlamıştı.

İsrail güçlerinin Ramallah kentine düzenlediği baskında 5 Filistinli yaralandı 

Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, İsrail güçleri, yaklaşık 30 askeri araçla, Batı Şeria'nın Ramallah kentinin bazı semtlerine, evlere ve dükkanlara baskın düzenledi.

İsrail askerlerinin, baskına tepki gösteren Filistinlilere müdahale etmesi sonucu olaylar büyüdü.

Sağlık kaynakları, İsrail güçlerinin müdahalesinde 5 Filistinlinin yaralandığını, onlarca kişinin kullanılan göz yaşartıcı gaz nedeniyle boğulma tehlikesi geçirdiğini ifade etti.

BM: Filistinlilere karşı nefret söylemleri İsrail'in soykırımı önleme yükümlülüğüyle ilgili endişeler doğuruyor

Birleşmiş Milletler (BM) Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Komitesi, tarafından "Erken Uyarı ve Acil Eylem Prosedürleri" kapsamında bugün kabul edilen bir kararın ardından yazılı açıklama yapıldı.

Açıklamada, İsrail'in işgal altındaki Gazze Şeridi'ndeki acımasız saldırılarının 7 gün süren "insani ara"nın ardından 1 Aralık 2023'te yeniden başlamasından ciddi endişe duyulduğu belirtildi.

BM Güvenlik Konseyinde (BMGK) Gazze'de insani yardımların engelsiz erişimi için çatışmalara ara verilmesi talep edilen karar tasarısının oylanmasının 3. kez ertelendiği ve geciktiği hatırlatıldı.

Açıklamada, Filistinlilere karşı kullanılan nefret ve insanlık dışı söylem konusunda uyarıda bulunulurken, bu durumun İsrail ve diğer taraf ülkelerin, insanlığa karşı suçlarla soykırımı önleme yükümlülüğüne ilişkin ciddi endişeler doğurduğu bildirildi.

İsrail'in işgal altındaki Gazze Şeridi'nin her yerinde acımasız ve ayrım gözetmeyen saldırılarını sürdürdüğüne dikkati çekilen açıklamada, İsrail'in askeri kara operasyonunu Gazze Şeridi'nin güneyine doğru genişletmesinin 20 binden fazla Filistinlinin ölümüyle sonuçlanmasının dehşet verici olduğu ifade edildi.

İsrailli üst düzey hükümet yetkilileri, parlamento üyeleri, politikacılar ve tanınmış kişilerin 7 Ekim'den bu yana Filistinlileri hedef alan ırkçı nefret, şiddete ve soykırım eylemlerine teşvik ve insanlık dışı söylemlerine ilişkin ciddi endişe duyulduğu da kaydedildi.

Açıklamada, "İşgal altındaki Gazze Şeridi'nde acil ve sürekli bir ateşkes çağrısında bulunuyoruz." ifadesi kullanıldı.

İsrail ve Filistin'e, soruşturmalarında Uluslararası Ceza Mahkemesi savcısı ve BM bünyesindeki İşgal Altındaki Filistin, Doğu Kudüs ve İsrail Üzerine Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu ile tam işbirliği yapma çağrısı yapılan açıklamada, şu değerlendirmede bulundu:

"Tüm taraf ülkeleri, devam eden çatışmalardaki savaş suçları ve insanlığa karşı suçların yanı sıra diğer uluslararası suçlardan sorumlu olan herkesin derhal adalet önüne çıkarılmasını sağlamaya çağırıyoruz."

İsrail'in Gazze'yi işgalinde 7 Ekim sonrası

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme" gerekçesiyle İsrail'e 7 Ekim'de kapsamlı saldırı düzenledi.

İsrail, 7 Ekim'deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırılarında en az 8 bini çocuk, 6 bin 200'ü kadın olmak üzere, 20 binden fazla Filistinli öldürüldü, 52 bin 600’den fazla kişi de yaralandı. Enkaz altında binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı tahrip ediliyor.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana, 137’si karadan işgal sürecinde olmak üzere 469 askerinin öldürüldüğünü duyurdu.

Çatışmalara 24 Kasım'da 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan "insani arada" 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs'te de İsrail güçleri ve yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 304 Filistinli hayatını kaybetti.

İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim'den bu yana sınırda devam eden çatışmalarda 26 Lübnanlı sivil, 118 Hizbullah mensubu ile 5 İsrailli sivil ve 6 İsrail askeri öldü.

Gazze'de silah zoruyla abluka altında yerinden edilen 1,9 milyon Filistinli, barınma, gıda, temiz su, ilaç ve sağlık hizmetlerinden yoksun şekilde yaşam mücadelesi veriyor.


Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın