SAMSUN

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında İzmir'de 2. Jandarma Komando Tugay Komutanlığı'nda bulunan Emre Ev'in yaşadıkları, Balyoz Davası'nda yargılanıp beraat eden emekli Jandarma Kurmay Albay Mustafa Önsel'in yazdığı "Aşil'in Topuğu FETÖ'nün o gecesi" adlı kitapta da yer aldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ayrılmasının ardından Muğla'nın Marmaris ilçesinde konakladığı otele saldırı gerçekleştiren darbeci askerlerin yakalanması için düzenlenen operasyona da katılan Ev, "Takdir Belgesi" ile de ödüllendirildi.

Bir süre önce vatani görevini tamamlayıp memleketi Samsun'a dönen Emre Ev, darbe gecesi yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.

Kendisinin Tugay Komutan Vekili Kıdemli Albay Semih Okyar'ın haberciliğini yaptığını belirten Ev, 15 Temmuz gecesi koğuş arkadaşıyla otururken komutanın kendisini aradığını ve karargah binasına gitmesini emrettiğini bildirdi.

"Cephaneliklerin anahtarını kimsenin görmeyeceği bir yere gömdük"

Bunun üzerine emri yerine getirdiğini belirten Ev, "Karargah binasının önünde orada bulunmaması gereken rütbeliler ile başkalarının olduğunu gördüm. Gördüklerimi komutanıma anlattım. Komutanım da bana hazırlanıp kendisinden haber beklememi söyledi. Ben de teçhizatımı alıp komutanımdan gelen emri bekledim." dedi.

Bu sırada karargahtaki bir arkadaşından içeride ne olduğunu öğrenip komutanına bilgi vermeyi sürdürdüğüne işaret eden Ev, şöyle devam etti:

"Komutanımın talimatı üzerine zırhlı araç ile otobüs ve diğer araçların, cephaneliklerin anahtarını kimsenin görmeyeceği bir yere gömdük. Sonra 170 civarında komandoyu alarak tugayın arkasındaki dağlık bölgeye kaçırdım. Böylece tugayda asker de kullanılabilecek bir araç veya silah da kalmadı. Sabaha kadar komutanımızın talimatını bekledik. Sabah olup güvenli bir bölgeye geldikten sonra arkadaşlarıma durumu anlattım."

Tugaylarının İzmir'deki en gözde tugay olduğunu vurgulayan Ev, "O gece yaşadıklarımız büyük bir olaydı. Bunları yapmasıydım İzmir'de Ankara, İstanbul gibi büyük olaylar olabilirdi ama öyle bir şey gerçekleşmedi. Hiçbirimizin burnu kanamadan sabaha kadar dışarıda bekledik." ifadesini kullandı.

Muhabir: Mehmet Kumcağız