Dünya, Müslümanların kırmızı çizgisi Kudüs

'Arap ülkelerinin duruşu Filistin'de hayal kırıklığına neden oldu'

Gazze Ezher Üniversitesi Öğretim Üyesi Ebu Sade, "Arap ülkelerinin öncelikli gündemlerinde Kudüs davasının yer almaması Filistin sokaklarında hayal kırıklığına neden oldu." dedi.

Nour Mahd Ali Abu Aisha, Mahmut Geldi  | 12.12.2017 - Güncelleme : 12.12.2017
'Arap ülkelerinin duruşu Filistin'de hayal kırıklığına neden oldu'

Gazze

GAZZE - NOUR MAHD ALİ ABU AİSHA

Filistinli siyaset uzmanları, ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanımasının üzerine başlayan gösterilerin özellikle cuma günlerinde devam edeceğini belirtiyor.,

ABD Başkanı Trump'ın İsrail'e destek mahiyetindeki Kudüs kararına karşı Filistinlilerin öfkeli tepkisini AA muhabirine değerlendiren Filistinli siyaset uzmanları, söz konusu öfkenin giderek zayıflayacağı ancak cuma günlerindeki protestoların süreceği konusunda hemfikirler.

Filistin'deki halk tepkilerinin tamamen siyasi duruşa bağlı olduğuna dikkati çeken uzmanlar, Trump'ın Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıması ve Tel Aviv'deki ABD Büyüykelçiliğinin Kudüs'e taşınması yönündeki açıklamasına karşı Filistin makamlarının kararlı bir duruş sergilemediğini savunuyor.

Filistin sokaklarında hayal kırıklığı

Gazze'deki El Ezher Üniversitesi Siyasal Bilimler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhaymer Ebu Sade, ABD'nin Kudüs'le ilgili kararı üzerine Filistinlilerin başlattığı gösterilerin günden güne zayıflayacağına işaret ederek, Filistinliler arasındaki bölünme ve Arap ülkelerinin Kudüs davasına ilgisiz kalmaları nedeniyle Filistin halkında bir hayal kırıklığı meydana getirdiğine dikkati çekti.

Batı Şeria ve Gazze Şeridi sınırındaki İsrail askerleriyle temas kurulan noktalarda yaşanacak gerginliklerin yanı sıra cuma günlerinde Filistin kentlerinde gösterilerin düzenlenmesini beklediklerini dile getiren Ebu Sade, Arap ülkelerinin Kudüs meselesine karşı zayıf bir tutum sergilediğini ve ABD'nin kararını kınamakla yetindiğini söyleyerek, Arap ülkelerinin öncelikli gündemlerinde Kudüs davasının yer almaması Filistin sokaklarında hayal kırıklığına neden olduğunu dile getirdi.

Filistin resmi makamlarının duruşuyla ilgili ise Ebu Sade, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın henüz kesin kararını ve ABD'ye karşı duruşunu açıklamadığını belirterek, "Hatta Washington'un kararını duyurmasının ardından konuşan Abbas, ABD'nin barış için arabulucu olmaktan çekildiğini söyledi. Ancak görünen o ki, Abbas'ın, ABD'nin arabulucu olup olmayacağı konusundaki kararının henüz belli olmadığıdır." diye konuştu.

Filistin Devlet Başkanı Abbas'ın, 19 Aralıkta bölgeyi ziyaret edecek ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ile görüşmeyeceğine dair de henüz açıklama yapılmadığını aktaran Ebu Sade, Filistinlilerin ABD'nin arabuluculuğuna ilişkin güvenin sona erdiği ve İsraillilerin de ABD dışında arabulucu kabul etmediği hasebiyle barış sürecinin de rafa kaldırıldığını ifade etti.

Gazze Şeridi'nden siyasi analist Mustafa İbrahim de Filistinli tüm grupların öfkeli benzer açıklamalar yaptığı ancak ABD Başkanı Trump'ın kararına karşı koyacak direnişin şeklini belirleyecek ulusal bir anlaşma üzerinde mutabık kalmadıklarının altını çizerek, "Filistin halkının yaklaşık bir haftadan beri devam eden öfkesine rağmen Filistinli yöneticilerin net duruşunu sergileyen bir açıklama yapılmadı." ifadelerini kullandı.

"Kınamaların hiçbir değeri yoktur"

Batı Şeria'daki Birzeit Üniversitesi Siyasi Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdussettar Kasım ise Filistin halkının, her gününü gösterilerle geçirmesinin mümkün olmayacağına işaret ederek, "Çünkü bunu besleyecek Filistin veya Arap ülkelerinin resmi makamlarından sergilenen bir duruş yok." değerlendirmesinde bulundu.

Filistin yönetimi ve İslam ülkelerinin ABD'nin Kudüs kararı karşısında net bir duruş sergilemesinin halka cesaret vereceğini belirten Kasım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kınamaların hiçbir değeri yoktur. Hatta 'kınamaktan başka çaremiz yok' şeklinde düşmanı rahatlatıyor. Ancak Filistin yönetiminin İsrail ile ilişkilerini kesmesi veya Oslo Antlaşmasını askıya almasıyla durum farklı gelişebilir. Bunun olabilmesi için ise Arap ülkelerinin başkentlerindeki İsrail büyükelçilerini sınır dışı etmesi gibi sert pozisyonlara girmesi gerekir."

Filistin'in bu konuda henüz siyasi bir girişimde bulunmadığını dile getiren Kasım, Trump'ın kararından sonra Abbas'ın yaptığı konuşmanın yetersiz kaldığına değinerek, "Abbas'ın konuşması Filistinlilere yönelik değil, ABD ve İsraillilere hitaben yapıldı." dedi.

ABD Başkanı Trump, 6 Aralık'ta Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıdığını ve ABD Büyükelçiliği'nin Kudüs'e taşınması talimatı verdiğini açıklamıştı.

Filistin Devlet Başkanı Abbas, Trump'ın açıklamasının ardından işgal altındaki Batı Şeria’nın Ramallah kentinde düzenlediği basın toplantısında, "Bu planı reddediyor ve kınıyoruz. ABD'nin bu adımı, tüm barış çabalarını baltalamış ve barış görüşmelerinde ABD'nin rolünü bitirmiştir. Bu karar, ABD’nin aynı zamanda geçen zaman boyunca barış sürecini himaye etmek üzere oynadığı rolden de vazgeçtiğinin ilanıdır. Bu karar, İsrail’i anlaşmaları tanımama, uluslararası meşruiyete meydan okuma, Filistin'i Yahudilere yurt edindirme (Yahudi yerleşim birimleri inşa faaliyetlerine devam etme), işgal, ırkçı apartheid ve etnik temizlik politikasını sürdürmesine teşvik amacı taşıyan bir mükâfattır." ifadelerini kullanmıştı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın