Dolar
32.46
Euro
34.62
Altın
2,391.20
ETH/USDT
3,062.10
BTC/USDT
63,877.00
BIST 100
9,693.46
Politika

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: 200'den fazla YPG unsuru Münbiç'te

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "YPG'liler Fırat Nehri'nin gerisine gidecek. Tüm yetkililer söz verdi. 200'den fazla YPG unsuru Münbiç'te. 200 YPG'liyi Fırat'ın ötesine gönderemiyorsanız, diğer alanlarda YPG'ye nasıl güveneceğiz?" dedi.

27.09.2016 - Güncelleme : 27.09.2016
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: 200'den fazla YPG unsuru Münbiç'te

ANKARA

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson ile ile bakanlıkta baş başa ve heyetlerarası görüşmelerinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi gecesi İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore'un, daha sonra Johnson'ın kendisini arayarak Birleşik Krallık'ın Türkiye'ye ve Türk demokrasisine desteğini net şekilde ilettiklerini hatırlatarak, darbe girişiminin ilk haftasında İngiltere'den Türkiye'ye ziyaretlerde bulunulduğunu söyledi. 

Çavuşoğlu, İngiltere'nin bu zorlu günlerde Türkiye'ye verdiği güçlü destekten dolayı Johnson'a, İngiltere yönetimine ve Başbakan Theresa May'e teşekkür etti. 

"Bir an evvel Suriye'nin bunlardan kurtulması gerekiyor"

Suriye ve bölgesel konularda İngiltere ile aynı görüşü paylaştıklarının altını çizen Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Suriye ve Irak'ta DAEŞ'in temizlenmesi, bu ülkelerin DAEŞ'ten temizlenmesi konusunda ortak irademiz var. Suriye'de istikrarın sağlanması, ateşkesin sağlanması, istikrarın tesisi edilmesi konusunda İngiltere ile Türkiye arasında tam bir görüş birliği var. Esasen bölgedeki gerçekleri, durumu, arazideki gerçekleri en iyi şekilde tespit eden iki ülkeyiz. Bu tecrübemizi tüm koalisyon içindeki ülkelerle de paylaşıyoruz. Bundan sonra daha etkili stratejiyle bir taraftan DAEŞ'i bu iki ülkeden temizleyebiliriz diğer taraftan Suriye'nin istikrarı ve geleceği için ortak adımları atabiliriz ama her şey bizim elimizde dersek bu iyimser bir yaklaşım olur." 

Çavuşoğlu, Suriye'de ateşkesi ihlal eden bir rejim ve destekçilerinin bulunduğunu dile getirerek, "Bugün Halep'i tüm ateşkes anlaşmalarına rağmen bombalamaya devam eden, sivilleri öldüren, klor gazı ve varil bombaları kullanan zalim bir Esed rejimi var. Bu rejim konusundaki tutumumuz da İngiltere ile aynı çizgide. Bir an evvel Suriye'nin bunlardan kurtulması gerekiyor." dedi.

 "PKK, Kürtleri, Kürt vatandaşlarımızı temsil etmiyor" 

Birleşik Krallık'ın özellikle İngiltere'deki PKK yapılanmasına yönelik bugüne kadarki politikasından memnun olduklarını vurgulayan Çavuşoğlu, "Aynı şekilde PKK terör örgütüne karşı yürüttüğümüz mücadelede de desteğini net şekilde görüyoruz. Bundan sonraki süreçte de bu desteğin net şekilde artarak devam etmesi bizim en büyük arzumuz." diye konuştu. 

Çavuşoğlu, özellikle Avrupa'daki bir anlayışın değişmesi gerektiğini belirterek, şöyle konuştu: 

"O da şudur: Türkiye'de PKK, Kürtleri, Kürt vatandaşlarımızı temsil etmiyor. Suriye ve Irak'ta aslında PKK'nın uzantıları olan PYD/YPG de oradaki Kürt kardeşlerimizi temsil etmiyor. Bunu iyi bir şekilde gördüğümüz zaman esasen Kürtlerle terör örgütlerini net bir şekilde ayırabiliriz. YPG-PKK'nın Avrupa'daki faaliyetlerine izin veren başta Belçika olmak üzere bazı Avrupa Birliği ülkelerini kınadığımızı bir kez daha vurgulamak isterim." 

 "PKK, YPG ve PYD'nin hiçbir farkı yok" 

Bir gazetecinin terör örgütü PYD'nin Belçika'da düzenlediği kongreye ilişkin sorusu üzerine Çavuşoğlu, Belçika ve bazı AB üyesi ülkelerin PKK ve PYD'nin faaliyetlerine izin vermesinin her zaman söyledikleri gibi terör konusunda çifte standardı açıkça ortaya koyduğunu ve bunu bir kere daha gördüklerini söyledi. 

Çavuşoğlu, sözde kongrenin PYD, YPG ve PKK'nın gerçek yüzünü bir kere daha ortaya koyduğuna işaret ederek, şunları kaydetti: 

"Burada da gördüğümüz gibi PKK, YPG ve PYD'nin hiçbir farkının olmadığını, esasen iki farklı ülkede aynı örgüt olduğunu biz zaten söylüyorduk. Dostlarımızı bu konuda ikna etmeye çalışıyorduk. Görmek isteyen herkes bu kongrede, PKK ve PYD'nin farklı olmadığını, aynı örgüt olduğunu açıkça gördü. Görmek isteyen herkes bunu görebildi. Görmek istemeyenlere de anlatmaya devam edeceğiz. Özellikle bölücü başı Öcalan'ın posterlerinin asılması, PKK'lılarla birlikte bu kongreyi organize etmeleri ve katılımcılara da baktığımız zaman hiçbir farklarının olmadığını açıkça görüyoruz." 

Çavuşoğlu, Münbiç operasyonuna ilişkin soru üzerine şunları kaydetti: 

"Münbiç operasyonunda, bazı YPG unsurlarının geriden lojistik amaçla katılması gerektiğini ortaya koyunca müttefikimiz ABD, Biz bunun yanlış politika olduğunu söyledik. Ama sonra bir şartla buna bir şekilde olur verdik. Münbiç operasyonu biter bitmez YPG'liler Fırat Nehri'nin gerisine gidecek. Fırat Nehri'nin gerisine gitmesi demek oralarda bunların uyguladığı politikalara katılıyoruz anlamına gelmez. Şu anda YPG unsurları halen Münbiç'te."

"Ya söz geçiremiyorsunuz ya da göndermek istemiyorsunuz"

Çavuşoğlu, YPG unsurlarının bölgedeki varlığına ilişkin, "Obama söz verdi, Biden söz verdi, Kerry söz verdi. Yani tüm yetkililer söz verdi. Şimdi ya geri gönderemiyorlar, yani YPG'ye söz geçiremiyorsunuz, ya da göndermek istemiyorsunuz. Bunun başka bir seçeneği yok. 200'den fazla YPG unsuru Münbiç'te. 200 YPG'liyi Fırat'ın ötesine gönderemiyorsanız, o zaman diğer alanlarda YPG'ye nasıl güveneceğiz?" dedi.

Johnson: "Burası atalarımın toprağı"

Toplantıda konuşan Johnson, Türkiye'deki temaslarının çok verimli geçtiğini belirterek, "Burası atalarımın toprağı ve bu bakanlık akrabalarımın eskiden çalıştığı yer. Büyük amcam Zeki Kuneralp, burada sizlerin yaptığı işi yapıyordu. Bu bakanlıkta benim ve ailemin bir tarihi var. O yüzden burada olmak ve birçok paylaşımda bulunmak çok güzel." dedi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün darbe girişimini hatırlatan Johnson, "Birleşik Krallık, bu kalkışma karşısında Türkiye'nin ve Türk halkının demokrasisini koruma mücadelesinde arkasındadır." diye konuştu. 

"Halep'teki katliamın sorumluluğu Esed ve destekçilerinde"

büyük bölümününİki ülkenin Suriye ve diğer bölgesel konularla ilgili benzer tutumlar sergilediğini belirten Johnson, "Hükümetim ve dünyadaki birçok kişi, şu anda Halep'teki insanların maruz kaldığı katliamın sorumluluğunun büyük bölümünün Esed rejimi ile onların Rusya ve İran'daki kuklaları ile destekçilerinde olduğunun farkında." diye konuştu. 

Johnson, Türkiye'nin de Suriye'deki acıların dindirilmesi için atılan adımlara destek verdiğine dikkati çekti.

Türkiye'deki temasları kapsamında Gaziantep'i ziyaret ettiğini anımsatan Johnson, "Türk hükümetinin mülteci kriziyle mücadele etmek için kahramanca sarfettiği çabayı gördüm. Şu anda Suriye'den gelen 3 milyon kişi Türkiye'de, mülteci kamplarına çok büyük yatırım yapıyorsunuz. Birleşik Krallık'ın da bu konuya destek vermede yavaş davranmadığını söylemekten de gurur duyarım. İkinci büyük katkıda bulunan olarak 2,3 milyar sterlini insani yardın için temin ettik." dedi.

İki ülkenin DAEŞ ve PKK ile mücadele konusunda da ortak bir pozisyona sahip olduğunu anlatan Johnson, "Dünya da anlıyor ki Türkiye dünyamızın ve hayatlarımızın güvenliği açısından merkezi bir öneme sahip. İngiliz halkı da bunun farkında." dedi.

İngiltere Dışişleri Bakanı Johnson, Osmanlı döneminde Damat Ferit Paşa hükümetinde bakanlık yapan ve İstiklal Mücadelesi'ne karşı tavrıyla bilinen Ali Kemal'in torununun oğlu.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın